Derin ven trombozu vücutta derin yerleşimli venlerin yani toplardamarların pıhtılaşarak tıkanmasıdır. Ven trombozu bir toplardamar hastalığıdır, atardamarın tıkanması değildir. Her ikisi de tıkanma da olsa, bu iki hastalık birbirinden çok farklıdır. (Ven=toplardamar; tromboz= pıhtılaşma)
Ven toplardamar demektir. Vücutta toplardamarlar iki bölgede bulunur. Derin venler ya da yüzeysel venler. Derin venler dıştan görünmeyen kaslar arasında ve atardamarlarla birliktedir. Çok daha önemli oldukları için derinde korunmaktadır.
Toplardamarlar besini ve oksijeni kullanılmış kirli kanı kalbe taşıyan damarlardır. Bu damarlarda akım tek yönlü olup hep kalbe doğrudur. Bacaklarda daha fazla olmak üzere tüm derin venlerde çok sayıda kapak ya da kapakçık vardır. Bacaklarda her 5-10 cm de bir kapak vardır. Kapakların amacı kanı tek yönlü olarak kalbe taşımaktır, yani bu damarlarda geriye doğru akım olmaz, akış hep kalbe doğrudur. Geriye yani ters yöne akım olursa buna venöz yetmezlik, venöz kaçak ya da venöz reflü denir.
Derin venler pıhtı ile tıkanırsa (derin ven trombozu) o bölgedeki kanın kalbe taşınması zorlaşır, kan o bölgede birikerek o bölgenin şişmesine yol açar. Kol ya da bacakta durum böyledir.
Yani iki durumda toplardamar akımı zor ve sorunlu hale gelir ve hastalarda şikayet oluşturur:
Derin ven trombozu en sık bacak damarlarında olur. Genellikle tek bacakta olur, %5 ihtimalle her iki bacakta olur. Özellikle genç bayanlarda solda daha sık olur.
Bacak damarlarında derin ven trombozu aniden başlar. Buna “akut derin ven trombozu” adı veririr. Bacak yavaş yavaş ya da birden şişer; bazen ağrılı bazen ağrısız bir şişliktir. Yere basmak ağrılıdır ve zorlaşır.
Bacaktaki toplardamar pıhtılaşması genellikle baldır kaslarındaki toplardamarlarda başlar ve yukarı doğru ilerler. Yukarıya yani karına doğru ne kadar ilerlerse, hastalık o kadar şiddetlenir. Pıhtının kasık toplar damarınaa uzanması kötü bir bulgudur, bu hastalarda hastalığın şiddeti fazladır.
Genelde her tür ven trombozu önemli bir hastalıktır çünkü normalde kullanılan tedavi yeterli bir tedavi değildir ve hastaların bazısında ömür boyu sürecek sorunlar kalabilir. Vücutta herhangi bir damar tıkanırsa, genellikle yan yollar ya da yedek damarlar açılarak akımı tekrar sağlar ama bu yollar genellikle tıkanmış olan ana damar kadar yeterli değildir. Bu da hastalarda yakınmaların devam etmesine yol açar.
Derin ven trombozu (DVT) oluştuktan sonraki ilk ay hastalık akut yani erken evrededir. Bir aydan uzun süreden beri varsa, buna geç evre ya da kronik derin ven trombozu denir.
Pıhtılaşma genellikle tek bacakta olur (sol bacakta daha sıktır). Şu tür şikayet ya da belirtiler verir:
Bacak şişliği: En önemli belirtidir. Genellikle ayak bileği bölgesinde başlar. Hastalık yukarı doğru ilerlerse ayak şişliği diz üstüne uzanabilir. Bacaklardaki şişlik yatınca ve ayağı yükseltince azalır.
Ağrı: Ayak ve bacak şişliği hemen her hastada görülür ama ağrı bazı hastalarda olur, bazılarında ise olmaz.
Parmak ya da ayakta morarma: Oldukça seyrek görülür ve kan sulandırıcı başlandığı anda kaybolur. Geçmezse ciddi hastalık göstergesi olabilir.
Akciğere pıhtı atması (akciğer embolisi ya da pulmoner emboli): Bu en korkutucu durumdur ama erken tanı konup da kan sulandırıcı ilaç başlandığında pıhtının akciğere atma ihtimali çok azalır.
Hastaların şikayetleri ayaktayken çok daha belirgindir. Yatıp ayak yükseltildiğinde şişlik azalır, bazen tamamen kaybolur. Ama bu yalancı bir iyileşmedir. Hasta tekrar ayağa bastığında şişlik yine ortaya çıkar. Günler geçtikçe yeni damarların oluşması ve yatarak ayağın yükseltilmesi ile ayak şişliği daha da azalır ve hatta tamamen kaybolur. Ama bu damarların açıldığı anlamına gelmez. Çünkü verilen kan sulandırıcı ilaçlar pıhtı çözen ya da eriten ilaçlar değildir. Bir kısım hastada pıhtı azdır ve bu tedavi yeterli olur, bir kısım hastada pıhtı çok fazladır ve etkili bir tedavi yapılmazsa hayat boyu sorun yaşayabilir.
Bacak damarındaki pıhtının akciğere atmasına pulmoner emboli denir. Pulmoner emboli ani başlayan nefes darlığı, göğüste keskin bir ağrı ve bazen kan tükürme gibi yakınmalara yol açar. Atan pıhtı miktarı küçükse büyük sorun oluşturmayabilir. Ancak büyük pıhtı parçasının akciğere atması ciddi sorunlara yol açabilir.
Bu hastalık herkeste görülür ama bazı kişilerde daha sık görülür.
Bacak toplardamarları pıhtılaştığında hemen kan sulandırıcı ilaçlar başlanır. Ana tedavi budur ancak kan sulandırıcı ilaçlar kanı sulandırır fakat var olan pıhtıyı temizleyemez. Pıhtı damarlarda kalırsa kısa zamanda bacak toplar damarında var olan ve kan dolaşımı için önemli olan kapakçıkları zedeler. Bu da hastaların bir kısmında hayat boyu süren ayak şişliği , yürümekle ağrı gibi yakınmaların oluşmasına yol açar. En az 3 ay kullanılması gerekir.
Kan sulandırma dışında hastalara varis çorabı önerilir. Varis çorabı ayakta ilken giyilir. Yatarken çıkarılır. Bunun da normal şartlarda en az 2 yıl giyilmesi önerilir.
Anjiyo tedavisi basitçe damarın içine girilerek pıhtının tamamen temizlenmesidir.
Ven trombozunda her hastada mutlaka kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar pıhtıyı temizleyebilen ilaçlar değildir. Pıhtıyı açabilen ya da temizleyebilen ilaç vardır ama derin ven trombozunda sadece anjiyo yolu ile kullanılabilir. Bu ilaç her hastada kullanılmaz çünkü genellikle hastaneye yatış gerektirir ve kanam oluşturma gibi bir riski vardır. Ancak bunun dışında pıhtının ilaçla eritilerek değil mekanik yöntemlerle çıkarılarak da tedavisi mümkündür.
Anjiyo tedavisi derin ven trombozunun erken evresinde mükemmel sonuç verir. Yani hastalık başlayalı 1-2 hafta olmuşsa tedavi çok etkilidir çünkü pıhtı taze ilken çok kolay temizlenir. Geç evrede yani aylar önce DVT geçirmiş hastalarda da tedavi vardır ama bu kronik derin ven trombozu sayfasında ayrıca anlatılmıştır.
Anjiyo ile derin ven trombozu tedavisi iki türlüdür:
Derin ven trombozu bir aydan uzun süreden beri varsa (yıllardan beri olabilir) buna kronik ya da geç evre derin ven trombozu denir. Bu evrede de hastalığın tedavisini olmadığı söylenir ancak bu da doğru değildir.
Aşağıdaki bilgileri doldurarak, sizinle hızlı iletişime geçmemizi sağlayabilirsiniz.
Kızılırmak Mah. Mevlana Bulvarı 1425. Cadde 1450. Sokak Ulusoy Plaza Kat:11 No:9/44 Çankaya/Ankara