WhatsApp
Bizi Arayın

İç Varis Nedir ve Nasıl Oluşur?

İç Varis

İç varis olarak adlandırılan durum, derin toplardamarların yüzeyde bulunan bölümünün genişlemesi nedeniyle ortaya çıkar. Toplardamar genişlemesi olarak adlandırılan durum, genellikle bacaklarda meydana gelen bir olgudur. Bacaktaki yüzeysel ve yan toplardamarların genişlemesi şeklinde tanımlanan bu duruma “varis” denir.

Toplardamarlarda meydana gelen genişleme sonucunda içerisinde bulunan kapakçıklar, damarın normal boyutundaki haline uygun olarak bulundukları için, damarın genişlemesi durumunda işlevsiz hale gelirler. Normalde damar içinde yukarı yönde akan kirli kan, varisli damarlarda ters yönde akar. Bu durum, bacakta ağrı, kramp, renk değişikliği ve sonunda yaraların oluşmasına yol açar.

Derin toplardamarlar, bacaklardaki kirli kanın büyük bir kısmını vücudun genel dolaşım sistemine taşıyan ana damarlar olarak kabul edilir. Bu derin toplardamarlar, popliteal ven, derin femoral ven ve yüzeyel femoral ven gibi damarlarla birleşir. Bacakta bulunan yan toplardamarlar da bu derin toplardamarlarla bağlantılıdır.

Derin toplardamarlarda uzun süreli yatak istirahati gerektiren büyük ameliyatlar, ciddi trafik kazaları, kanın pıhtılaşma mekanizmasında bozukluklar gibi durumlar, tromboz adı verilen damar içinde pıhtı oluşumuna neden olabilir. Bu da halk arasında damar tıkanıklığı olarak adlandırılır. Tedavi aşamasında kan sulandırıcı ilaçlar ve varis çorapları kullanılır ve toplardamarın açık kalması sağlanmaya çalışılır. Ancak toplardamar bir kere genişledikten sonra, eski esnekliğini kazanamaz ve içerisindeki kapakçıklar hasar görebilir. Bu durum, derin venöz yetmezlik olarak adlandırılır.

Derin venöz tromboz (DVT) ve sonrasında gelişen derin venöz yetmezlik, iç varisle aynı şey değildir. İç varis, bacaklardaki yedek damarlar olan vena safena magna veya vena safena parva’nın genişlemesi ve fonksiyon kaybı ile karakterizedir. Bu durum, genellikle kıvrımlı damarlarla birlikte görülür ve bazen dışarıdan fark edilmez. Ağrı, kramp gibi şikayetlerle hastalar genellikle doktora başvurur. Bu nedenle bacak ağrısı olan hastalara venöz doppler ultrason yapılması önerilir.

İç varisin nedeni, damarların orta bölgesinde bulunan kas tabakasından oluşan media tabakasının genetik olarak zayıf olmasıdır. Bu tabaka, damarın genişleyebilmesi ve eski boyutuna geri dönebilmesi için gereken esnekliği sağlar. Ancak bazı kişilerde bu tabaka zayıflar ve genişlediğinde eski haline dönemez. Bu durum, içerideki kapakçıkların kirli kanı yukarı taşıma görevini yerine getirememesiyle sonuçlanır. Bacakta ayakta uzun süre kalma, karın içi basıncın artması gibi nedenlerle kirli kan ayak bileğine doğru hareket eder. Bu da ağrı, renk değişikliği, pıhtı oluşumu gibi sorunlara yol açar.

İç Varisin Belirtileri Nelerdir?

İç varisin belirtileri arasında bacaklarda huzursuzluk hissi, akşam saatlerinde artan bacak ağrıları ve zaman zaman artan kaşıntılar yer alır. İlerleyen durumlarda bacakta kıvrımlı damarlar, lokal veya yaygın kılcal damarlar, bacak renginde değişiklikler ve ayak bileğinde yaralar gelişebilir. Bacak ağrısı genellikle varisin bulunduğu bacakta daha yoğundur, ancak her iki bacakta da varis görülebilir.

İç varisin teşhisi için dışarıdan görülen kıvrımlı damarlar tek başına yeterli değildir. Tanı için bilateral ayakta venöz doppler ultrason yapılması gereklidir. Ancak bacak ağrısı, huzursuz bacak hissi, bacaklarda dolgunluk hissi gibi belirtileri olan hastaların mutlaka uzman bir doktorla görüşmesi önerilir.

İç Varis ile Dış Varis Arasındaki Fark

İç varis ile dış varis arasındaki fark, dış varisin dışarıdan görünen genişlemiş damarlarla ilişkilendirilirken, iç varisin görülmeyen ancak rahatsızlık yaratan damarlarla alakalı olduğudur. Ancak iç varis ve dış varis tedavi edilebilir damarlardır. İç varisler lazerle tedavi edilebilirken, dış varisler köpük skleroterapi gibi yöntemlerlede tedavi edilebilir.

İç Varis Tehlikeli midir?

Pıhtı Oluşumu: İç varisli damarlar, kanın normal akışını engelleyerek pıhtı oluşumuna zemin hazırlayabilir. Pıhtılar, damarın içini tıkayabilir ve dolaşımı bozabilir. Eğer bu pıhtılar damar içinde yer değiştirip akciğerlere ulaşırsa, akciğer embolisi gibi ciddi bir duruma neden olabilir.

Damar İltihabı (Flebit): İç varisli damarlarda iltihaplanma meydana gelebilir. Bu durumda damarların çevresi kızarır, şişer ve ağrı yapar. Damar iltihapları, cilt yüzeyinde ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.

Ülserler ve Yaralar: İç varisli damarlardaki genişleme, damarların içindeki kanın yavaşlamasına ve damar duvarlarının zayıflamasına yol açabilir. Bu da cilt yüzeyinde ülserler (açık yaralar) oluşmasına neden olabilir. Bu ülserler enfekte olabilir ve tedavi edilmezse ciddi enfeksiyonlar meydana gelebilir.

Renk Değişiklikleri: İç varisler ilerledikçe bacaklarda renk değişiklikleri gözlemlenebilir. Cilt mavimsi veya kahverengi renkte görünebilir. Bu renk değişiklikleri, cildin altında dolaşan kanın oksijenlenmemesinden kaynaklanır.

Ağrı ve Rahatsızlık: İç varisli damarlar, bacaklarda ağrı, kramp ve huzursuzluk hissine yol açabilir. Bu ağrılar zamanla artabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Kanama: İç varisli damarlar zamanla daha da zayıflar ve cilt altındaki damarlar yüzeye yaklaşır. Bu da damarların kolayca yırtılmasına ve kanamanın meydana gelmesine neden olabilir.

Derin Venöz Yetmezlik:İç varisler, derin venöz yetmezliğe yol açabilir. Bu durumda damarlar yeterince kanı taşıyamaz hale gelir ve bacaklarda şişlik, ağrı ve ağırlık hissi oluşabilir.

İç varisin tehlikeli hale geldiği durumlarda müdahale edilmesi önemlidir. Erken aşamalarda tedavi edilmediğinde, iç varisler ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle bacaklarda ağrı, şişlik, renk değişiklikleri veya yaralar gibi belirtiler varsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. 

İç Varislerin Önlenmesi:

Aktif Bir Hayat Tarzı Sürdürme: Düzenli olarak yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek, yüzme gibi fiziksel aktiviteler dolaşım sistemini destekler ve varis riskini azaltır.

Dengeli Beslenme: Lif açısından zengin gıdalar tüketmek, kilo kontrolünü sağlamak ve kabızlığı önlemek dolaşım sağlığını olumlu etkiler.

Yeterli Su İçme: Susuz kalmak kanın yoğunlaşmasına ve dolaşım problemlerine yol açabilir. Günde en az 8 bardak su içmek önemlidir.

Ayakları Yüksekte Tutmak: Otururken veya uyurken ayakları hafif yüksekte tutmak, kanın daha iyi dönmesine yardımcı olur.

Düzenli Molalar: Uzun süre ayakta veya oturarak çalışıyorsanız, düzenli aralıklarla mola vermek ve bacakları dinlendirmek önemlidir.

Dar Giysilerden Kaçınma: Dar kıyafetler, özellikle dar pantolonlar ve çoraplar, dolaşımı zorlaştırabilir. Rahat giysiler tercih edilmelidir.

İç Varislerin Tedavisi:

İç varisin kendiliğinden iyileşmesi mümkün değildir. Kremler, varis çorapları veya ilaçlarla bu durum düzelmez. İç varis tedavisi ameliyatsız yöntemlerle de yapılabilir ve bu tedavi sonrasında hastanın ağrıları azalır, ancak bir süre varis çorabı kullanılması gerekebilir. Tedavi sonrası iyileşme hızlı olur ve dikiş gerektirmez. İç varis tedavisi günümüzde teknolojinin sunduğu imkanlarla ameliyatsız olarak gerçekleştirilebilir. Endovenöz lazer ablasyon (EVLA) veya radyofrekans gibi yöntemlerle damarın iç yüzeyi tedavi edilir ve genişlemiş bölüm kapatılır. İç varis tedavi edilmezse, daha fazla genişleyebilir ve içinde pıhtı oluşabilir. Pıhtılar ağrıya ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle iç varisin tedavi edilmesi önemlidir.

Skleroterapi: Küçük varislerin tedavisinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Özel bir çözelti veya köpük, etkilenen damara enjekte edilir. Bu çözelti, damarın iç yüzeyini tahriş eder ve damarın kapanmasını sağlar.

Lazer Tedavisi: Lazer enerjisi kullanarak varisli damarı kapatma yöntemidir. Damarın iç yüzeyine odaklanan lazer ışığı, damarı kapatır ve zamanla vücut tarafından emilir.

Radyofrekans Ablasyon: Yüksek frekansta radyo dalgaları kullanılarak varisli damarın iç yüzeyi ısıtılır ve kapatılır. Bu işlem genellikle büyük ve orta boyutlu damarların tedavisinde tercih edilir.

Cerrahi Müdahale: Büyük ve ciddi iç varislerde, cerrahi müdahale gerekebilir. Bu yöntemde varisli damarlar çıkarılır.

Kompresyon Tedavisi: Basınçlı çoraplar veya bandajlar kullanarak bacaklara baskı uygulamak, dolaşımı artırarak varislerin şiddetini azaltabilir.

Lif Açısından Zengin Beslenme: Yeterli lif tüketmek, kabızlığı önler ve dolaşım sistemini destekler.

Kilo Kontrolü: Fazla kilo, dolaşım sistemine ekstra yük bindirebilir. Sağlıklı bir kiloyu korumak önemlidir.

Unutulmaması gereken önemli nokta, iç varislerin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğidir. Bu nedenle, en uygun önleme ve tedavi yöntemlerini belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir. Tedavi seçenekleri genellikle varisin boyutuna, konumuna ve şiddetine göre belirlenir.

Hızlı İletişim

Aşağıdaki bilgileri doldurarak, sizinle hızlı iletişime geçmemizi sağlayabilirsiniz.




    Son Eklenen Yazılar